DUYGUSAL İLİŞKİLERDE BAĞIMLILIK

Bağımlılık denildiğinde akla ilk olarak madde bağımlılığı geliyor. Fakat günümüzde duygusal ilişkilere bağımlılık da oldukça yaygındır. Ancak bu bağımlılığın çoğumuz farkında değiliz.

Bu türdeki bir bağımlılığı fark etmenin önündeki en temel engel, duygusal boşluktur. Öyle ki bu boşluk hissini dolduran neyse onunla kurulan ilişki de bağımlılık olarak görülmüyor. 

Sürekli aynı kişiyle zaman geçirme eğilimi artıyor, hata ve yanlışlara karşı tavizkar tutum sergileniyor ve nihayetinde ‘Onsuz yaşayamam’, ‘O olmadan nefes alamıyorum, karar veremiyorum’ düşüncesi zihne yerleşir. Ki bu tip bağımlılarda en çok benzer ifadelere rastlıyoruz. 

Duygusal olarak da söz konusu bağımlıların, bağımlılık hissettiği kişi olmadığı anlarda yoksunluk duygusu içine girdiği gözlenir. Bağımlılık duyduğu kişi yanında iken mutlu, enerjik ve keyifli hissederken; kişi yanından ayrıldığı zaman depresif, mutsuz, hayattan keyif almayan bir insana dönüşür.

Duygusal ilişkilerde bu tür durumlar, her iki taraf için de çok yıpratıcı olabilir. İlişki zamanla heyecanını kaybeder, dışardan çok mutlu gibi görünseler de zaman geçtikçe iş tersine döner. 

Bu süreçte bağımlılık örüntüsündeki kişiyi tamamen bir kaybetme korkusu sarar. Bu duygular kişinin sürekli öfkeli, kızgın ve kaygılı olmasına sebebiyet verir. Kendi iç dünyasında çok ciddi bir savaş vermeye çalışır. Bu duyguları yaşarken de sağlıklı ve mutlu bir ilişki yaşaması gün geçtikçe daha da zorlaşır. 

Bağımlı olunan kişiyi de karşı taraftan gelen yoğun ilgi, sorumluluk duygusu ve duygusal manipülasyonlar yormaya başlar. Bu kişi de kendini mutsuz ve huzursuz hissetmeye başlar. 

Bağımlı kişi farkında olmadan ilişkiyi bitirme noktasına getirir. İlişki sonlandığında ise yani kişi bağımlılığını kaybettiği takdirde duygusal bir boşluğun tam ortasındadır. Karşılaştığı her şeyde bağımlılığından bir parça arar hale gelir.

Bağımlılık bir davranış biçimidir ve öğrenilmiştir. Genellikle aile büyükleri tarafından bizlere aktarılır. 

Öte yandan bağımlılık geliştirilen kişi her zaman tek kişi ile sınırlı kalmayabilir. Yedekte tuttuğu farklı kişilerde olabilir. Bazı durumlarda da herkese bağımlılık gösterebilir. Çünkü tek başına karar veremiyor, hayatını devam ettiremiyordur. Tek hedef noktası bağımlılık geliştirdiği kişiye ulaşmaktır.

İlişkilerde bağımlılık durumlarında kişinin psikoterapi alması gerekir. Kişinin terapi sürecinde kendini tanıması, kendi benliğini yeniden oluşturması gerekir. Ancak bu şekilde sağlıklı ilişkiler sürmesi mümkündür.