Yukarı Kaydır

Kazlara Fısıldayan Adam: Konrad Lorenz ve Basımlama

  • Giriş
  • Blog
  • Kazlara Fısıldayan Adam: Konrad Lorenz ve Basımlama

Kazlara Fısıldayan Adam: Konrad Lorenz ve Basımlama

Kazlara Fısıldayan Adam: Konrad Lorenz ve Basımlama

Bir grup kazın her yerde paytak paytak bir adamı takip ettiği fotoğrafları görmüşsünüzdür. Aslen zoolog olan Avusturyalı Konrad Lorenz hayvan davranışları ve etoloji alanında önemli bir yere sahiptir. 1973 yılında basımlama (imprinting) üzerine yaptığı araştırmalar alana katkılarından ötürü Nobel Fizyoloji ve Tıp Ödülü’nü kazanmış olup bugün bakım veren ile çocuk arasındaki ilişkinin oluşumunu ve önemini kavramamızı sağlamıştır. 

  Basımlama, özellikle bazı kuş türlerinde olmak üzere birçok türde görülen ve belirli bir yaşam evresinde gerçekleşen öğrenme sürecini ifade eder. Bu süreçte hayvan doğduğu andan itibaren gördüğü ilk bireye, nesneye veya çevresel uyarana yönelir -basımlanır. Lorenz bu basımlanmanın “kritik dönem” adını verdiği zaman diliminde gerçekleştiğini söyler. Kritik dönem, hayvanın doğumundan itibaren çok kısa bir süreyi kapsar. Bir davranışı kazanmak için en ideal zamanı ifade eden hassas dönem gibi olmadığından bu kısa sürenin önemi büyüktür. Hayvan çevresinde gördüğü basit tabirle hareket eden ilk nesneyi annesi/ bakım vereni olarak görür. Onunla arasında bir bağ oluşur, onu izler ve davranışlarını takip eder. Lorenz’in deneyinde de bu nesne Lorenz olacaktır.

  Ünlü deneyinde Lorenz kuluçkadan çıkan kaz ve ördek yavrularının kendisini takip etmesiyle basımlamanın sadece biyolojik anneye değil herhangi bir hareket eden nesneye de olabileceğini göstermiştir. Yani yavrular ilk olarak bir nesneyi görselerdi o nesneye de basımlama gösterebilirlerdi. Çünkü onun ifadesiyle basımlama biyolojik ve evrimsel temeller üzerine kuruludur, öğrenilmiş bir davranış değildir, içgüdüsel bir mekanizmadır. Bu şekilde olmasaydı annesi olmayan yavruların yaşama tutunması çok daha zor olurdu.

  Lorenz’e göre bir kez basımlama gerçekleştiyse artık değiştirilemez veya geri alınamaz. Yani Lorenz’in kazları gerçek annelerini görseler bile Lorenz’i bakım verenleri olarak görmeye ve peşinden gitmeye devam edecektir. Basımlamanın kalıcılığı sayesinde yavrunun hayatta kalma şansını artar, annesinin peşine takılıp korunur, yiyecek bulur, tehlikelerden kaçmayı öğrenir, türdeşlerine ve cinsiyet rollerine uygun davranışları gözlemler ve uygulamaya koyulur.

  Memeliler ve diğer hayvan türlerinde de basımlama benzeri süreçleri gözlemlemek mümkündür. Örneğin bazı memeli türlerinde doğumdan hemen sonra oluşan koku ve ses gibi duyusal deneyimler sayesinde anne – yavru arasında bağ oluşur, tıpkı insan yavrusuyla annesinde olduğu gibi. Bu da Lorenz’in basımlama teorisinin geniş bir yelpazeye sahip olduğunu ortaya koyar.

  Her ne kadar basımlama teorisi biyolojik ve evrimsel temellere dayansa da sosyal ve grup halinde yaşayan türlerin hem hayatta kalmaları hem de topluluk içinde rol edinmeleri açısından bakıldığında büyük önem taşır. Öğrenme süreçleri ve sosyal davranışlar üzerindeki etkisine bakıldığı zaman bireylerin sosyal bağlar kurması, türdeşleriyle etkileşime girmesi ve cinsel kimliklerini belirlemesi konusunda basımlama rehber niteliği taşır.

  İnsan psikolojisinin alt dallarına inildiğinde gelişim psikolojisinde basımlamanın hatrı sayılır bir yeri olduğu çıkarımı yapılabilir. Bireyin yetişkinliğindeki yakın sosyal ilişkileri incelediğinde bağlanma stillerinin kendini tekrar eden örüntüsü ortaya çıkar. Bebeğin yaşamının ilk dönemlerinde bakım vereniyle arasında güçlü bağlar kurması ileri yaşamındaki duygusal bağları ve sosyal kimliği üzerinde derin etkiler bırakacaktır. Bu sebeple basımlama teorisi bağlanma teorisine ilham vermiş ve destek olmuştur.

  Sonuç olarak Konrad Lorenz’in basımlama teorisi içgüdüsel olarak hayatta kalmayı kolaylaştırmanın yanı sıra bağlanma tarzı, duygusal düşünme gibi bireyin yaşamını etkileyen yapı taşlarına parmak basar. Özellikle gelişim psikolojisinde büyük ses getiren teori etoloji, zooloji gibi çeşitli disiplinlere de katkı sağlamıştır.

Afranur Melek KARAKÖSE