OVERTHINKING SENDROMU
Thomas Lerooy’a ait bu heykelden de anlaşılabileceği üzere düşüncenin ağırlığı yalnızca kafanızı bir dünya kadar doldurmakla kalmıyor, peşinden çaresiz bedeninizi de sürüklüyor. Descartes’in meşhur sözlerinden “Düşünüyorum, öyleyse varım” dediği, var olmanın altında yatan, insan zekasının paha biçilemez faaliyetidir, düşünmek. İnsana bahşedilmiş bu kıymetli işlevsel düşünme hali bazılarımızda nadir görülse de, bir kısmımızda da kontrolsüz bir eyleme dönüşebiliyor. Bunun adına ise overthinking (fazla düşünme) sendromu diyoruz.
Peki, overthinker olup olmadığımızı nasıl anlarız?
Geçmişi hatırlamak zararsızdır fakat sıklıkla zihnimizde geçmiş olayları düşünmekten kurtulamıyorsak yaşadıklarımız ya da yaşayacaklarımız için olası birçok ihtimali değerlendirip kötü senaryolar kuruyorsak üzerinde kontrol sahibi olmadığınız şeyler için endişelenerek çok zaman harcıyorsak kafamızdaki utanç verici anları tekrar tekrar yaşıyorsak sıklıkla kendi kendimize geçmişte kalan olayların içerisindeki kişilerle konuşur gibi konuşuyorsak yeni bir karar almak çok zaman alıyorsa düşünmek sizin için boş zamanlarınızı değerlendirme hobisi olmuşsa geceleri uyumakla düşünmek arasında kalıp düşünmeyi tercih ediyorsanız overthinkistana hoşgeldiniz:) Bu durum yaşadıklarımızla tabiki de ilgili ama aşırıya kaçmak bize zarardan başka bir şey vermez, yoğun bir empati duygusu olur örneğin bir arkadaşımız vs. bir yakınını kaybeder ve onunla empati kurarak ya benim de başıma gelirse ben ne yaparım nasıl üstesinden gelirim gibi binlerce soru işareti kafamıza dolar ve kendimizi yıpratırız, oysa ki onun bizim de başımıza gelebileceğini biliyoruz veya bir gün bu hayattan gideceğimizi büyük kayıp ve üzüntüler yaşayacağımızı biliyoruz ama onu düşünerek yaşarsak yaşamış sayılmayız.
Buna neden olan bazı faktörler vardır:
Mükemmeliyetçilik: Bir konunun veya durumun mükemmel olmasını isteme, aşırı düşünmeye neden olabilir. Geçmişte Yaşanan Deneyimler: Olumsuz deneyimlerin tekrarlanacağı veya hataların yeniden yapılacağı endişesi.. Gelecek Kaygısı: Belirsizliklerle dolu gelecek hakkında sürekli endişelenmek, aşırı düşünme döngüsünü başlatabilir. Düşük Özsaygı: Kendine güven eksikliği, sürekli olarak kendini sorgulamaya ve endişelenmeye yol açabilir.
Stres: Yoğun stres altında olmak, zihni sürekli olarak meşgul edebilir ve aşırı düşünmeye neden olabilir.
Ruh sağlığı uzmanlarının bunun üstesinden gelmek için bazı önerileri var :
Düşüncelerinizi farkındalık (mindfullness) veya dua ibadet yoluyla farklı bir şekilde ilişkilendirmeye çalışmak. Bilişsel-davranışçı terapi tekniklerini kullanarak mükemmeliyetçi standartlarınıza meydan okumak.
Kafanızın içinde sürekli dönmelerine izin vermek yerine düşüncelerinizi yazın. Yazmak her zaman rahatlatır, günlük de yazabilirsiniz.
Nazlı Albayrak