Yukarı Kaydır

Psikolojik Kalp Çarpıntısı Nedir?

  • Giriş
  • Blog
  • Psikolojik Kalp Çarpıntısı Nedir?

Psikolojik Kalp Çarpıntısı Nedir?

Psikolojik Kalp Çarpıntısı Nedir?

Kalp çarpıntısı, kalbin anormal derecede hızlı, yavaş, sert veya düzensiz attığı hissidir. Kalp çarpıntısı her zaman fizyolojik sebeplerden kaynaklanmaz, kimi zaman psikolojik sebepleri olabilir. Psikolojik kalp çarpıntısı yoğun stres, kaygı, korku veya panik dönemlerinde yaşanan  bir durumdur.

Kalp çarpıntısı belirtileri hızlı, düzensiz veya anormal kalp atışlarının algılanması ile kendini gösterir. Psikolojik kalp çarpıntılarının tipik olarak altta yatan kalp hastalıklarından kaynaklanmadığını, bunun yerine psikolojik rahatsızlıkların bir sonucu olarak ortaya çıktığını not etmek önemlidir.

Psikolojik Kalp Çarpıntısı Belirtileri

Kalbinizin normalden daha hızlı attığını hissediyorsanız veya kalp atışlarınızda farklılık hissediyorsanız bu durum kalp çarpıntısı olarak adlandırılabilir. Psikolojik kalp çarpıntılarının sıklığı, süresi ve yoğunluğu kişiye ve anksiyete türüne göre değişkenlik gösterir. Psikolojik kalp çarpıntısının bazı yaygın semptomları şunları içerir:

  • Kalp atışlarının hızlandığını veya düzensiz olduğunu hissetmek
  • Göğüste ağrı, sıkışma veya rahatsızlık hissi
  • Nefes darlığı veya solunum zorluğu hissi
  • Baş dönmesi, odaklanmakta zorlanma veya sersemlik hissi
  • Vücut sıcaklığında artış, terleme veya nemli hissetmek
  • Midede rahatsızlık, bulantı veya kusma hissi
  • Ellerde, ayaklarda veya başka vücut bölgelerinde uyuşma veya karıncalanma hissi
  • Korku veya panik hissi

Psikolojik Kalp Çarpıntısı Nasıl Anlaşılır?

Kalp çarpıntısının psikolojik nedenlere bağlı olduğunu düşündüğünüz durumlarda çarpıntıların oluşumuna neden olan sebepler ve olayları belirlemeye çalışın. Örneğin, bir proje sunumuna hazırlanırken veya ödevleriniz için sıkıştığınız bir zamanda çarpıntılarınız artıyorsa bu durum stres veya kaygı kaynaklı olabilir.

Çarpıntılarınızın süresi ve yoğunluğu önemlidir. Birkaç dakikalık hafif çarpıntılar endişe verici olmayabilirken uzun süren sık sık tekrarlayan şiddetli çarpıntılar profesyonel olarak destek almanızı gerektirebilir.

EKG gibi izleme testleri genellikle kalp çarpıntısının nedenini belirlemek için kullanılır. Ancak düzenli fiziksel muayene ve doktorunuza yaşadığınız problemler hakkında detaylı bilgi vermeniz de teşhise yardımcı olacaktır.

Birden fazla yaşadığınız sıkıntı var ise (örneğin, titreme , hızlı kalp atışı, nefes darlığı ve terleme gibi) kalp çarpıntısı ile ilgili olmayan başka bir tıbbi durumunuz da olabilir. Bu nedenle semptomlarınızın tamamını doktorunuza bildirmeniz çok fazla önemlidir.

Eğer biyolojik olarak kalp çarpıntısına neden olacak herhangi bir sorun yoksa o zaman psikolojik bir kalp çarpıntısı olma ihtimali yüksektir.

 

Kalp çarpıntısı panik atakların önde gelen belirtileri arasındadır. Eğer kalp çarpıntısını yoğun olarak yaşadığınız anlarda aşağıdaki diğer belirtileri de deneyimliyorsanız, bu yaşadığınız panik atak olabilir:

  • Çarpıntı, kalbin küt küt atması ya da kalp hızının artması
  • Titreme ya da sarsılma
  • Soluğun daraldığı ya da boğuluyor gibi olma duyumu
  • Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma
  • Bulantı ya da karın ağrısı
  • Baş dönmesi, ayakta duramama, sersemlik ya da bayılacak gibi olma duyumu.
  • Uyuşmalar (duyumsuzluk ya da karıncalanma duyumları)
  • Kendini kaybetme ya da “çıldırma” korkusu

 

 

Psikolojik Kalp Çarpıntısı Tehlikeli Midir?

Psikolojik kalp çarpıntısı, stres ve kaygı gibi duygusal faktörlerin neden olduğu hızlı kalp atışları olarak tanımlanabilir. Bu durum genellikle zararsızdır ve kalp hastalığı veya ciddi sağlık sorunlarıyla ilişkili değildir. Peki kalp çarpıntısı ne zaman tehlikeli hale gelir? Hızlı kalp atışları sırasında bazı semptomlar ortaya çıkabilir ve bu da rahatsızlık veya zorluk hissi yaratabilir, yaşam kalitesini etkileyebilir.

Psikolojik kalp çarpıntısının tedavisi, temelde stres ve kaygı gibi duygusal nedenleri ele alarak çoğu durumda semptomları kontrol altına almaya yardımcı olabilir. Ancak eğer semptomlarınız endişe verici veya rahatsız edici ise doktorunuzla konuşmanız önerilir.

 

Psikolojik Kalp Çarpıntısı Ne Kadar Sürer?

kalp çarpıntısı kişiden kişiye farklı sürelerde devam edebilir. Bu durumda kalp çarpıntısının nedeni çok önemlidir. Eğer çarpıntılar anksiyete bozukluğu nedeniyle oluşuyorsa anksiyete bozukluğu tedavi edilene kadar kalp çarpıntısı geçmeyebilir. Ayrıca yoğun kaygı yaşanan dönemlerde kaygıya neden olan sorunlar çözülene kadar ani kalp çarpıntısı sürebilir.

 

 

Psikolojik Kalp Çarpıntısını Nasıl Azaltırım?

  1. Stresi Azaltın.                             

Bu öneriyi kimi zaman çok kolay olmasa da sizi strese sokan nedenleri azaltmak ve stresle başa çıkmak için düzenli egzersiz yapmak, derin nefes egzersizleri yapmak, yoga, meditasyon veya başka formda gevşeme tekniklerini uygulamak stresin hayatımızdaki yıkıcı etkilerini hafifletir.

 

2. Küçük Öğünlerle Beslenin.

Aşırı yemek yeme ve mide asit reflüsü de kalp çarpıntısı gibi rahatsızlıklara neden olabilir. Bu nedenle daha sık ve daha küçük öğünler tüketmek, mide asidini dengelemenize yardımcı olacaktır.

 

3. Kafeini Sınırlayın.

Kafein, kalp çarpıntısı rahatsızlığını tetikleyebilir. Kafeini sınırlamak veya tamamen ortadan kaldırmak, kalp çarpıntısını yaşama sıklığınızı ve çarpıntıların şiddetini azaltabilir. 

 

4. Sigara Gibi Tetikleyicilerden Kaçının.

Sigara, alkol ve uyuşturucu kullanımı kalp çarpıntısı rahatsızlığına neden olabilir Bu nedenle bu tetikleyicilerin kullanılmasından kaçınmak kalp çarpıntısı semptomlarını azaltabilir.

 

5. Uyku Kalitesi ve Hijyenine Özen Gösterin.

Uyku kalitesi, genel sağlık için çok önemlidir ve bu durum kalp çarpıntısı rahatsızlığı olanlar için de geçerlidir. Uyku eksikliği veya kalitesizliği stres ve kaygıyı artırabilir ve kalp çarpıntısı semptomlarının şiddetini artırabilir.

Düzenli bir uyku rutini oluşturmak, uykudan önce rahatlatıcı etkinlikler yapmak (kitap okumak veya yoga yapmak gibi), uykuyu destekleyici bir ortam oluşturmak, uygun bir yatak ve yastık seçmek uyku süresini ve kalitesini artırmada etkili olabilir.

 

 

Yazan : Zelihanur Kandemir