TERAPİYİ KABULLENMEDE ZORLUK: NEDEN VE NASIL ÜSTESİNDEN GELİNİR?
TERAPİYİ KABULLENMEDE ZORLUK: NEDEN VE NASIL ÜSTESİNDEN GELİNİR?
Günümüzde terapiye olan ilgi ve farkındalık artsa da birçok insan terapi almayı kabullenmekte zorluk çekiyor. Bu zorlukların arkasında genellikle kültürel, psikolojik ve toplumsal faktörler yatıyor. Ancak, terapi almayı kabullenmenin zorluklarını anlamak ve bunların üstesinden gelmek mümkün. Peki insanlar neden terapiye başlama konusunda direnç gösteriyor ve bu engeller nasıl aşılabilir? Önyargılar Birçok insan, terapiye gitmenin zayıflık göstergesi olduğunu düşünebilir. Psikolojik destek almanın damgalanması, özellikle toplumların güçlü olmayı öne çıkaran kesimlerinde sıkça görülür. Kişiler, “deli misin, neden terapiye gitmek zorundasın?” gibi olumsuz yorumlarla karşılaşmaktan korkabilir. Oysa terapi, ruh sağlığına yapılan bir yatırım olarak görülmelidir. Stigmanın üstesinden gelmek için bireyler, terapi sürecini normalleştirmeye yönelik adımlar atmalı ve çevrelerine terapiye gitmenin bir zayıflık değil, kendine bakma biçimi olduğunu anlatmalıdır. Maddi kaygılar Terapi, bazı bireyler için maddi anlamda ulaşılması zor bir hizmet olabilir. Seans ücretleri, uzun süreli terapi süreçleri ve sigorta kapsamları gibi finansal kaygılar, terapi almayı zorlaştırabilir. Ancak, bu kaygıların üstesinden gelmenin farklı yolları var. Devlet destekli sağlık hizmetleri, ücretsiz veya düşük ücretli danışmanlık sağlayan merkezler, öğrenci klinikleri ya da gönüllü terapistler, maddi engelleri aşmak için değerlendirilebilecek seçeneklerdir. Kendine karşı itiraf etmekten korkmak Terapiye gitmek, kişinin kendisiyle yüzleşmesini gerektirir ve bu durum bazen ürkütücü olabilir. Bireyler, derinlerde yatan duygularla yüzleşmekten korktukları için terapiyi erteleyebilirler. Ancak, terapi sürecinde profesyonellerin rehberliğinde bu zorlu duyguların üstesinden gelmek mümkündür. İlk adımı atmak her zaman zor olabilir ama kendine karşı dürüst olmak, iyileşme yolunda en önemli adımdır. Başarısızlık korkusu Bazı insanlar terapiye başladıklarında fayda görememekten korkarlar. “Ya terapi işe yaramazsa?” düşüncesi, terapiye başlamayı geciktirebilir. Bu noktada bilinmesi gereken en önemli şey, her terapi türünün her birey için uygun olmadığıdır. Farklı terapistler ve yaklaşımlar denenebilir. Önemli olan, sabırlı olmak ve terapi sürecine açık bir zihinle yaklaşmaktır. Çözümü kendi kendine bulma arzusu Kendi kendine yetebilme arzusu, birçok insanın terapiyi reddetmesine neden olabilir. Özellikle bazı kültürlerde, problemleri dışarıdan yardım almadan çözmek bir erdem olarak görülür. Ancak, terapinin amacı kişiye bağımlı hale getirmek değil, kişinin kendi iç kaynaklarını kullanarak sorunlarla başa çıkmasına yardımcı olmaktır. Zorlukların üstesinden gelme yolları İlk adım, terapiye olan direnç ve önyargıların farkına varmaktır. Küçük adımlarla terapiye başlamak; ilk seanslar daha çok tanışma ve rahatlama üzerine olacaktır. Eğer ilk terapist veya yöntemle uyum sağlanamazsa, farklı bir terapist aramaktan çekinmemek gibi adımlar oldukça yardımcı olacaktır. Sonuç olarak, terapi almayı kabullenmekte zorlanmak oldukça yaygın bir durumdur. Ancak, bu zorlukların üstesinden gelerek terapi sürecine başlamak, ruh sağlığı için önemli bir adımdır.
Aysu